Kuşlar doğamızın süsü olduğu kadar, koruyuculuğunu da yapıyor. İşte sülün kuşları da ormanlarımızı zararlı canlılardan korumak için iş başı yapmışlar.
"İstanbul'un yaklaşık 250 bin hektar ormanlık alanı sadece kaçak yapılaşmanın değil, çam ağaçlarını yiyip bitiren canlıların da tehdidi altında. Bu zararlılara karşı mücadelede etkin olan, ancak avcılık yüzünden İstanbul'daki varlıkları son bulan sülünler, şimdi biyolojik mücadele için devrede.
İstanbul'un yaklaşık 250 bin hektar ormanlık alanı sadece kaçak yapılaşmanın değil, çam ağaçlarını yiyip bitiren canlıların da tehdidi altında. Bu zararlılara karşı mücadelede etkin olan, ancak avcılık yüzünden İstanbul'daki varlıkları son bulan sülünler, şimdi biyolojik mücadele için devrede.
İstanbul ormanlarındaki ağaçları dallarından başlayarak kısa sürede kurutan çam kese böceği, ne ilaçla ne de yakma yöntemiyle etkisiz hale getirilebildi.
Bunun üzerine devreye biyolojik mücadele girdi ve Samsun'dan getirilen 2 bin sülün, çam kese böceklerini yemeleri için İstanbul ormanlarına salındı.
Sülünler başta Aydos ve Polonezköy ormanlarındaki çam kese böceklerini yiyip bitirdi. Ayrılan 150 anaç sülünden alınan yumurtalarla sülün sayısı kısa sürede 4 bine çıkarıldı.
Artık Çevre Orman İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi'nin maddi desteğiyle sülün sayısını her geçen gün artırıyor.
70'li yıllarda İstanbul ormanlarının en önemli kuşları arasında gösterilen sülünler avcılık yüzünden tükenmişti.
Şimdi hem çam kese böceğiyle mücadelenin en önemli bireyleri oldular, hem de ait oldukları İstanbul ormanlarında diledikleri gibi yaşıyorlar.
İki yıl önce başlayan sülünlü böcek mücadelesinde ekipler doğada üreyen sülünleri de tespit etti.
Şaşırtıcı biyolojik çeşitlilik
İki bine yakın bitki türü ve yüzlerce kuşa evsahipliği yapan İstanbul ormanları biolojik çeşitlilikte Hollanda ve İngiltere'nin önünde yer alıyor.
Sülünle yapılan mücadele hem çeşitliliği artıracak, hem de kentin oksijen kaynağı ormanların daha uzun yıllar yeşil kalmasını sağlayacak."
(www.bugday.org) |