Anasayfa
Binbir Bulut Masalları
Bir Şiir Sana, Bir Şiir Bana
Deneme Bir Kii
Beyaz Mikrofon
Tavşanlı Makas
Kahkaha Ağacı
BB Kitaplığı
Kutlu Bulut

Bahira'nın Gözleri

Yazan: Sümeyra Solmaz

Resimleyen: Sümeyra Solmaz

O gün hava sıcak mı sıcaktı. Benden başka kimsecikler yoktu gökyüzünde. Her zaman olduğu gibi kutlu görevimin başındaydım. Görevimi merak ettiniz mi? Dünyadaki hiçbir buluta nasip olmamış bir görevim var benim: Allah'ın elçisi Muhammed'i (sallallahü aleyhi ve sellem) çölün kavuran güneşinden korumak... Bir kervanla yola koyuldu, ben de onunla birlikte... Yolculuğumuz çok yorucu geçiyordu, bense hem kervanı gözlüyor hem de uzaklarda neler olup bittiğini görmeye çalışıyordum. İşte tam o sırada yolumuzun üstündeki bir köyde yaşayan Bilgin Bahira'nın, penceresinden dışarıya baktığını gördüm. Anlaşılan kitaplarda geleceği yazılı olan eşsiz misafirin yakın zamanda kapısını çalacağından ümitliydi. Yıllar yılı dış dünyaya kapalı, kitaplara açık bir şekilde hayatını sürdüren Bahira'yı pencere önlerine kadar getiren, tarifsiz bir heyecana sürükleyen işte bu umuttu galiba. Bu heyecanında haklıydı, o eşsiz misafir dünyaya gelmiş, hatta büyümüştü bile.

Minik Muhammed, amcası Ebu Talip'le birlikte yaşar, dağlarda ve ovalarda koyun-keçi otlatırdı. Gün geçtikçe artan yalnızlığı yüzünden canı çok sıkılmıştı Muhammed'in. Amcasının kervanlarla yolculuk etmesini fırsat bilip günlerden bir gün Suriye'ye yolculuk eden amcasının peşine takılmak istedi. Kendisi şehir dışındayken yeğeninin durumunu çok merak eden amca Ebu Talip, bu kez yeğenini de beraberinde götürmeye razı oldu.

Kervan hazırlandı ve yolculuk başladı. Kızgın güneşin zorlaştırdığı yolculuk gece gündüz sürüyor, havanın en sıcak zamanlarında kervan, yolculuğa ara verip uygun bir yerde konaklıyordu. Ama Minik Muhammed benim gölgem sayesinde kızgın güneşten hiç etkilenmiyordu. Bana verilen bu görevi sevinçten uçarak, tastamam yerine getirmeye çalışıyordum işte. Bu molaların birinde kervan benim uzaktan gördüğüm Bilgin Bahira'nın bulunduğu yerin yakınlarında, bir ağaç gölgesinde durdu. Sıcağın şiddeti azalana, yorulan yolcular ve develer dinlenene kadar orada konaklamaya karar verdiler.

O sırada pencereden dışarıyı seyreden Bilgin Bahira, bulutsuz gökyüzüne rağmen kervanın durduğu yerin üstünde sürekli kervanı izlediğimi fark etti. Çünkü kervan yürürken hareket ediyor, durduğunda ise duruyordum. Gözlerine inanamamış gibiydi. Böylesi sıcak bir günde bir bulutun tam kervanın üstünde durmasına ve kervanı takip etmesine ne kadar şaşırdığı her halinden belliydi. Neden bu kadar düşünceliydi; bir planı mı vardı yoksa?

Tahminlerimde yanılmamışım. Gördüklerinin beklediği misafire dair bir işaret olabileceğini düşünen Bahira, hemen o gün kervandakileri yemeğe çağırmaya karar verdi. Kervanda bulunan herkesin, istisnasız yemeğe katılmaları için de ısrar etti. Bu ısrara rağmen Ebu Talip, Minik Muhammed'in develer ve yüklerin başında kalmasını istemişti. Bu yüzden Minik Muhammed yemeğe katılamadı.tabi. Ben de onunla kaldım; onsuz bi'yere gitmezdim.

Bir yandan misafirlerini karşılayan, bir yandan da kervanın üstünden sürekli benim hareketlerimi gözleyen Bahira, misafirler tamam olunca benim hâlâ olduğum yerde durduğumu görmüş olacak ki:

- Gelecek olanlar bu kadar mı? Başka kimsenin kalmadığından emin misiniz?, diye sordu. Kervandakiler de küçük bir çocuğun yüklerin başında beklediğini söylediler. Bunun üzerine Bahira, onun da yemeğe katılmasını rica etti. Kervandakiler buna bir anlam veremeseler de onu kırmayıp Minik Muhammed'i de yemeğe çağırdılar. Muhammed gelirken ben de her zaman olduğu gibi onunla birlikte hareket etmiştim. Bunu gören Bahira gerçeği anlamıştı sanırım.

Artık gelenin o beklediği kutlu misafir olduğundan emindi. Sevinçle misafirini karşılayıp yemek boyunca ona türlü sorular sordu. Aldığı cevaplar, kitaplarda bahsedilen misafirin o olduğunu doğruluyordu. Ebu Talip'e dönerek:

- Götürdüğün yerlerde bu çocuğa bir kötülük gelmesinden korkarım. O, okuduğum kitaplarda bahsi geçen son peygamberdir, ona çok iyi bak, dedi.

Kervan yolculuğa devam etmek için yola koyuldu. Amca, minik yeğen Muhammed ve ben, eve dönüş için onlardan ayrıldık. Arkamızdan bizi uğurlayan Bilgin Bahira'nın sevinçli ama bir o kadar da hüzünlü gözlerinin, bizi bir yol boyu nasıl takip ettiğini hiç ama hiç unutamadım.

<- Geri Git

Bu Bölümde Başka Neler Var?
Sen de Katıl Bize
Toplam 24 yorum yapılmış.
Üye Girişi
Kullanıcı Adın:
Şifren:
[ Ücretsiz Üye Olayım | Şifrem Neydi? ]
İyilikler Antlaşması
Merakettin Amca, biz neden yaşıyoruz?
Serin Selamlar
Meraklı Ce, Sultan Fatih'le Tanışıyor
Kocaman Ayaklı Çocuk: Menta
BeyazBulut Çocuk Ülkesi | © 2005-2024