Cicika bir kuş mudur, Cicika dik bir yokuş mudur?
Cicika adını duyduğunuzda yüreğiniz pır pır atıyor mudur?
Cicika ne kuş, ne yokuştur. Cicika büyük şehirlerden birinde kaldırımda yolunu kaybetmiş bir çocuktur. Yolunu kaybettiğini, kendisi de, çevresindeki insanlar da bilmiyordur. Çünkü Cicika, meraklı bakışlarla etrafını süzüyor. Gördüklerini anlamaya çalışıyor. Kimse yolda kendi başına yürüyen bir çocuğa dikkat etmiyor. Cicika korkuyor mudur? Hayır, pek değil. Cicika neşeli bir çocuktur, Cicika meraklı bir kuştur, Cicika yeri geldiğinde çok inatçı dik bir yokuştur.
Cicika'ya ilk kim Cicika demiştir, gerçek adı bu mudur? Kim bilir? Kim bilir nerede ne zaman bu sorunun cevabı karşımıza çıkabilir?
Dooot! Dooooot! Koca bir kamyon kornasına basarak hızla geçti Cicika'nın önünden. Ne kötü ve komik bir sesi var dedi Cicika. Bu araba susasa, nasıl su isteyecek acaba?
Suuuuudooootssss! Sudooooootsss! Cicika dudaklarını ileri geri oynatarak, yanaklarını şişirerek çıkardı bu sesleri. Komik mi komik. Güldü Cicika. Acaba nereye koşturuyor bu koca araba, diye de düşündü. Kaldırımda bir ileri bir geri yürüdü.
Bence çok susamış bir okul dolusu çocuğa su götürüyordur. Müdür bütün çocukları okulun bahçesine çıkartacak, "uzat" komutuyla bütün çocuklar boyunlarını uzatacak, "aç" komutuyla ağızlarını açacaklar. Sonra bu kamyondan bir hortumla çocukların ağzına su fışkırtacaklar! Hepsi sırılsıklam olacak dedi, kikirdedi Cicika.
Kaldırım bir okulun önünden geçiyordu. Bahçede çocuklar "yürü" komutuyla yürüyorlar, "dur" deyince duruyor, "dön" deyince dönüyorlardı. Bu okuldaki çocuklar susamamış dedi Cicika. Oyunsamamış, koşsamamış...
Yürümeye devam etti Cicika... |