Anasayfa
Binbir Bulut Masalları
Bir Şiir Sana, Bir Şiir Bana
Deneme Bir Kii
Beyaz Mikrofon
Tavşanlı Makas
Kahkaha Ağacı
BB Kitaplığı
Binbir Bulut Masalları

Fıs Fıs, Tık Tık!

Yazan: Fatih Turanalp

Resimleyen: Sümeyra Solmaz

Işıl ışıl, pırıl pırıl, fıstık gibi bir gündü. Gözlerimi ovuşturdum, gerindim uzun uzun. Sonra koştum lavaboya, elimi yüzümü yıkamaya. Şu lavaboya da boyum hep yetişmiyor. Çaresiz gene taburemi aldım elime, tırmandım üzerine. Penceredeki bulutlar aynadan bana el salladılar. Kuşların ne tatlıydı şarkıları. Mutlu oldum uyandığım için böyle bir güne. Aynada kendime baktım ve dedim: "Fıstık gibi bir gün... Ben de fıstık gibiyim. Nazar değmesin, maşallah diyeyim de..."

Taburem sallandı sanki, ya da bana öyle geldi. Yok yok, garip bir şeyler olduğu kesindi. Bakamadım aynaya, aynadaki lambaya. Güneş gibi bir şey, ışıldadı birden. Gözlerim kamaştı. Aynadaki yüzüm devleşti, lambanın devi kadar oldu.

Aman Allah'ım bu ben miyim şimdi? Koca bir fıstık görüyorum karşımda. Hayret! Ne kadar da değişmişim. Böyle büyük bir fıstığı ben, dünyada görmemiştim. Üzerim topraktan çıktığım için toza çamura bulanmıştı. Kabuğum çatlamak için sabırsızlanıyordu. Hareket ettikçe karnımda sanki bir şeyler tıngır mıngır ediyordu.

Şaşkınlığım geçmemişti ki birden başka bir ses duydum. Bu ses evden mi, dışarıdan mı geliyordu bilemedim. Etrafa bakındım. Biri, "güzel ayna, söyle bana" da dememişti ama konuşmaya başladı karşımdaki ayna:

- Atla, diyordu. Ne duruyorsun? Seni hemen fıstık ülkesine götüreyim.

Benimle dalga geçtiğini düşündüm. Kekeleyerek:

- Neden?, dedim. Ben bir fıstık değilim ki... Sadece biraz üstüm kirlendi hepsi bu.

- Annen seni bu halde görürse, dedi. Durumu ona nasıl açıklayacaksın peki? En iyisi mi sen atla, hadi!

- Ne yani, bana artık bir fıstık olduğumu mu söylemek istiyorsun?

- Aynaya bakıp fıstık gibi olduğunu düşünmeseydin söylemezdim elbette.

Doğru mu söylüyordu acaba? İtiraz ettim:

- Ben senin bildiğin fıstıklardan değilim, dedim. Hem bu fıstık ülkesi de neresiymiş bakalııım...

demeye kalmadı, "atlasam mı, atlamasam mı" diye düşünürken kendimi bir anda aynanın içinde buluverdim. Kocaman ağzıyla beni yutuvermişti ayna.

* * *

Gözümü başka bir yerde açtım. Her tarafta uçan fıstıkların dolaştığı garip bir ülkeye gelmiştim. Anlaşılan fıstık ülkesi burası olmalıydı. Fıstıklar ne güzel uçuyorlardı böyle. Viuuv! Gökyüzü fıstık kaynıyordu. Bazı fıstıklar da uçmayı beceremiyorlar, yere düşüyorlardı. Benim gibi üstleri başları toz toprak içinde kalıyordu.

Buradaki hiç kimseyi tanımıyorum. Herkes fıstık gibi, kimi tanıyabilirsin ki? Beni de tanıyamazdı kimse. Üstelik üzerimdeki çamur beni daha beter tanınmaz hale getirmişti. Ne yapacağımı kara kara düşünüp dururken birden bir sincap çıkıverdi karşıma.

- Merhaba, dedi. Ben Sisi. Ülkemize hoşgeldin.

Garip bir gülmesi vardı. Sivri dişleri ürkütmüştü beni.

- Eyvah, dedim içimden. Şimdi hapı yuttum. Ya da az sonra bu sincap beni yutacak.

- Korkma, dedi Sisi. Ben de senin bildiğin sincaplardan değilim. Fıstık sevmem. Bütün işim buraya yeni gelen fıstıklara ülkemizi gezdirmek, uçmanın yollarını onlara öğretmek...

Biraz rahatlamıştım. Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz Sisi'yle birlikte fıstık yağmuru eşliğinde etrafı dolaşmaya başladık. Tepeleri, dağları, nehirleri bile fıstık ezmesinden olan bir ülkeydi burası. Her taraf mis gibi fıstık kokuyordu.

- Yoksa, dedim Sisi'ye, işe yaramayan fıstıkları fıstık ezmesi mi yapıyorsunuz siz?

Sisi güldü bu sözüme.

- Onlar, dedi. Tarlada yetişen fıstıklar. Senin gibi aynadaki fıstıklardan fıstık ezmesi yapmayız, korkma.

Ben de gülmeye başladım. Bu sırada galiba yüzüm kızarmış. "Kızarmış fıstık" diye takıldı Sisi. Çok esprili bir sincaptı, sevmiştim onu.

Yolda yürürken Sisi'nin kuyruğu dikkatimi çekti. Bir o tarafa bir bu tarafa sallıyordu. Niye böyle yaptığını sordum. O da bana:

- Fıstık ülkesinde trafik çok önemli, dedi. Hangi tarafa gidiyorsan mutlaka yönünü belirtmen gerek. Yoksa kazaların önüne geçemeyiz. Her taraf işte o zaman fıstık ezmesi olur.

Tekrar gülüştük.

Bir zaman yürüdükten sonra bir tepeye gelmiştik. Ayaklarımız vıcık vıcık ediyordu. Geriye dönüp baktığımızda yerlerde ayakizlerimiz duruyordu.

- İşte, dedi, tam burası uçmaya başladığın yer olacak. Ama önce uçmak için gerekli şartlara bir bakalım.

Cebinden bir kağıt çıkardı ve okumaya başladı:

- İçi boş fıstıklar uçamazlar. Kabuğun içini doldurmak için çok çalışmak, çok okumak, çok düşünmek gerekir. Uçmak için kanat takmaya gerek yoktur; sadece uçtuğunu hayal etmek yeter. Her gün ne kadar ilerlediğini görmek için bu tepeye gelinir. Kabuğuna vurduğunda "fıs fıs" sesi duyuyorsan durum kötü demektir. Ama her gün daha fazla "tık tık" sesi duyuyorsan doğru yoldasın. Fıs fıs, tık tık, unutma. İlk bir haftadan sonra Sisi başka fıstıklar için gider. Anlaştık mı?

- Tamam anlaştık, dedim. Şimdi uçmak için ne yapmam gerekiyor?

- Gözlerini yum ve uçtuğunu düşün, dedi Sisi.

Dediği gibi yaptım. İlkin biraz garip gelmişti ama sonra alıştım. Ne güzel bir duyguydu bu böyle. İçim bir hoş olmuştu.

- Aferin, dedi Sisi. Başlangıç için oldukça iyisin. Fakat kat edeceğin daha çok yol var. Kabuğunun içini her gün daha fazla ağırlaştırmalısın ki böylece daha uzun süre uçabilesin. Bugünlük bu kadar yeter. Şimdi gidebilirsin. Yarın tekrar burada buluşuruz.

İçi boş fıstıkların uçamadıkları düşüncesi beni biraz düşündürmüştü.

- Söz veriyorum boş bir fıstık olmayacağıma, dedim ayrılırken. Haydi hoşçakal!

Birden bir sallantı duydum. Ne oluyor, diyemeden etraf silikleşmeye başladı. O da ne! Karşımda gene deminki ayna! Gözlerimi yummak istedim, olmadı. Fıstık gözlerimle bir de baktım ki bu benim. Geri dönmüştüm işte!

Lavabonun tepesindeymişim meğer deminden beri.

Kafamı salladım iki yana. Ayna gözümün önünden kaydı. Taburem havada uçarken ben yere düşmüşüm. Annemin çığlığıyla birlikte mutfaktan fıstıklı kek kokuları geliyordu.

<- Geri Git

Bu Bölümde Başka Neler Var?
Sen de Katıl Bize
Henüz yorum yapılmamış.
Üye Girişi
Kullanıcı Adın:
Şifren:
[ Ücretsiz Üye Olayım | Şifrem Neydi? ]
İyilikler Antlaşması
Merakettin Amca, biz neden yaşıyoruz?
Serin Selamlar
Meraklı Ce, Sultan Fatih'le Tanışıyor
Kocaman Ayaklı Çocuk: Menta
BeyazBulut Çocuk Ülkesi | © 2005-2024